Herşeyi kapatıp babamın ilk günkü teklifine geri döndüğümüzde ,cebimizde o zamanın parasıyla 30-40  bin tl bir para kalmıştı.Bu paranın 20 bin tl si ile modokoda 180 m2  bir mağazaya hava parası vererek tuttuk ,bu yer babamın eski mağazasının karşısında ama 4 te 1 ölçeğindeydi.( Yıllar sonra işler o kadar rast gitmişti ki Modoko’daki bu dükkanın mülkünü de almak nasip oldu. ) Çok kısa süre sağa sola yaptırarak al sat la yeniden ticarete başladık.Çok kısa süre sonra 100 m2 civarı ufak bir imalatta açtık.Aynı yıl işlerin iyi gitmesiyle 3 farklı imalat yerine taşındık.Artık ders aldığımız için yoğurdu üfleyerek yiyorduk.eskiden olsa 10 yıl sonraki kapasiteye denk gelicek bir yer tutardık.( Bu tarihten tam 14 yıl sonra 16.000 m2 fabrika kurmak için osb de mülk aldık.)

Bu kadar kısa sürede işlerin bu kadar denk gitmesinde babamızdan aldığımız nasihatlar çok etkili olmuştu.Özellikle doğruluk,dürüstlük borcuna sadakat,gibi nasihatlarını iyi tutmuş ve uygulamıştık.Bİze her zaman ,hiçbir alacaklınız kapınıza 2 kere gelmesin , hiçbir borçlunuzu 2 kere sıkıştırmayın derdi.Öyleki kalp krizi geçirdiği zaman başımıza gelen bir olay kulağıma her zaman küpedir.

Acil olarak hastaneye kaldırılmış yoğun bakımda hayat mücadelesi veriyordu.Doktor yanıma geldi ,yüzünü görünce eyvah dedim.Baban seni çağırıyor dedi.Steril bölgeye kıyafetleri giyerek girdim,babamın yanına yaklaştım doktorda yanımda.Koray dedi zor konuşuyordu.Yarın şirket çeki var şahsi hesaptan oraya para yolla çek karşılıksız kalmasın.Doktor şoka girdi adam ölüyorsun ne çeki bende vasiyetin yada son önemli birşey söyleyeceksin diye oğlunu buraya getirdim dedi.Babamda, doktor Allahın emri hepimiz öleceğiz ama borç beklemez dedi.Ben çıkarken ne yazık ki yan yataktaki adam hayata gözlerini yummuştu.Kalp hastanesindeki ilk krizin atlatılmasının beklendiği yer en çok ölümlerin olduğu yerdi. Neyse ki babamın 4 damarı değişmiş ve o hastaneden sağ salim sağlığına kavuşmuş şekilde çıkmıştı.